4 Nisan 2008 Cuma

nisan'ın efendileri ( YENİİ)


Sustu şehir bir nisan gecesi..sessizdi ve konuşmuyordu martılar uzak denizlerin kıyılarında..penceremiz bir sokağın karanlığına açık,,yüzümüz ise asılıydı pembe tavanlarda..aşk idam edilmişti bu gecekondu sarayda..eline silahını alan ateşliyordu yasakları..tetikte ise parmak izleri kalıyordu bizden hariç yabancıların.her insan bize benziyordu ve ikimiz bizden hariç bizlere benzeyenlere sarılıyorduk.lekeli ruhumuz sevişmelere yeltensede öpüşler pahalıydı vitrinlerde..ve biz yüzüğün içindeki bir kaç harfle şerefsizliği yazıyorduk kılcal damarlarımıza...organ nakli gibi acıtıyordu bakışlar..yüreğimizde neşter yaraları var...ve biz amonyaklı hasretlerin özlemini işliyorduk ana okulunda...hocamız ise kara tahtaya AŞK yazan gölgelerimizmiş oysa...

Sustu şehir bir nisan gecesi.ne rüstem mırıldanıyordu sazıyla virane yangınını,,nede balıkçı nejdet amca satmaya çalışıyordu denizin arta kalanlarını..bavulunu alan mülteciler misali topuklamıştı..istiflenipte gidiyordu koca bir şehir..ikimiz kalmıştık bir sokakta,,ateş böceği gibi yanan o lambanın altında.bir adım atan uçurumları getircekti peşi sıra..durdu kadın,durdu adam..aradan geçen yıllar,her ötede bir mayın var..iki prangalı yalan rüzgarıydık,sarılmayı bekleyen yetim bayram çocuklarıydık.ikimizinde tepesinde aynı bulut,, ikimizinde avuçlarında ayrı gökyüzü vardı.birimiz el sallasa şimşekler çakacaktı.olmuyordu..kadın başını öne eğiyor adamsa sigarasını yakmaya korkuyordu.ne merhaba nede elveda dudaktan çıkmıyordu..

Sustu şehir bir nisan gecesi..dağ taş ova bayır sular topraklar çiçekler böcekler merak içindeydi.kainat artık birleşin der gibiydi.birimiz cennetten elma yiyen havva diğerimiz ise kovulmak pahasına onu bırakmayan adem gibiydi.hani ademinde suçu yok değildi....soğuktu ve tiriyordu bedenler.montunu çıkarttı adam bir adım attı,mahşer gibiydi şehir..bir kutlama edasıyla süzüldü kuşlar gecenin al yalazında.arılar bal yapmaya,karıncalar işi bırakmaya nefes alan her varlık ,manzara niyetinde duran her nesne tahmin yürütüyordu olacaklara..kadın başı önde hiç kıpırdamadan ıslanan paçasına dalmış,aklından geçiriyordu o çok istediği beyaz gelinliği..adam ise çıplak bedeniyle damatlık giymiş gibiydi..elinde montu bir adım daha ilerledi..topraklar geri çekildi,taşlar bile gizlendi,arada bi dudak mesefasi kadardı huzur.adam hala naftalin kokan montuyla sardı kadını..kadınsa bıraktı adama ait olan vücudunu..birleşmişti tenler birleşmiş yüreklerde..



Konuştu şehir bir nisan sabahı.."""" AŞK EN ÇOK İKİNİZE YAKIŞTI """"


uğur köksal

3 yorum:

Adsız dedi ki...

helal olsun sana ... nasıl başarıyosun bilmem ama gözümdeki yaşların bir tek sevebi sensin...yolun açık olsun kaptan...SALİHA....

Adsız dedi ki...

İNANILMAZ.................................

Adsız dedi ki...

canim benim gercekten söyluyecek bir söz bulamiyorum tek kelimeylen harikasin senin gibiler zor bulunuyor artik bukadar dugu seli bukadar guzel bir kalem diyecek sözum yok yolunda devam et cizgini bozmadan sen basarili birisin turkiyem cok guzel bir insan tasiyor yurginde seni bu dunyaya getiren o guzel anenin ellerinden öpüyorum dunyadaki herseye inat gulumsuyelim dostum _ay ve yildiz